Avrupa’nın Korkulu Rüyası, Türk Bakım Sanayinin Avantajı Oldu
TAYSAD 8. Bakım Konferansı’nda “Enerji” Masaya Yatırıldı
TAYSAD 8. Bakım Konferansı’nda “Enerji” Masaya Yatırıldı
Avrupa’nın Korkulu Rüyası, Türk Bakım Sanayinin Avantajı Oldu!
Süreklilik Olmadan Sürdürülebilirlik Olmaz!
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Bakım Konferansı, “Enerji” temasıyla gerçekleştirildi. Üretimde sürekliliğin öneminin altını çizmek ve mesleki anlamda gelişmeyi sağlamak amacıyla düzenlenen Türkiye’nin tek sektörel Bakım Konferansı’nın sekizincisinde, konusunda uzman 13 konuşmacı, enerjinin sektöre ve ekonomiye etkilerini masaya yatırırken, sektörde faaliyet gösteren şirketlerin de yenilenebilir enerjiye geçmesinin önemine vurgu yaptı. Konferansta konuşan TAYSAD Başkanı Albert Saydam, akıllı, çevreci ve sürdürülebilir çözümler sunma hedefiyle çalıştıklarını söyledi. Süreklilik ile sürdürülebilirliğin karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Albert Saydam, “Bunu kullanan şirketleri biraz da eleştiriyordum. İtiraf etmek gerekirse, süreklilik olmadan sürdürülebilirlik olmaz. Sürdürülebilirliği gündemimize koymak ve altını enerji verimliliği veya kaynakların doğru kullanımı ile doldurmak istiyorsak, bunu şirket sahipleri, şirket yöneticileri ve bireyler olarak hepimiz temin etmeliyiz. Bugünü ve yarını önceliklendiremeyen kişiler, bir sene, on sene, beş sene sonrasını önceliklendiremez. Bakım bizim rekabetçiliğimizin vazgeçilmez bir unsurudur. Avrupa’nın en büyük korkulu rüyası, duruşlar. Çünkü duruşun en büyük sorunu, yeniden imalata başlamak ve o duruştan sonra eski performansı yakalamaktır. Biz Türkiye olarak bu konuda Avrupa’dan pozitif ayrışabildiysek bu, işletmelerimizdeki bakım ekiplerinin başarısı sayesindedir” dedi.
Türkiye’de 490’ı aşkın üyesi ile Türk otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) 8. Bakım Konferansı’nda “Enerji” konusu ele alındı. Bakımın önemini vurgulamak ve mesleki anlamda gelişmeyi sağlamak amacıyla gelenekselleşen Türkiye’nin tek sektörel Bakım Konferansı, İstanbul’da gerçekleşti. 13 sektör profesyonelinin konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte, dönemin en büyük sorunlarından enerjinin iklim ve sektör özelinde etkileri masaya yatırıldı. Konferansın altın sponsoru Nurol Solar olurken, gümüş sponsorluk Festo tarafından üstlenildi.
Otomotiv ve enerji iç içe geçmiş sektörlerdir!
Konferansın açılışında konuşan TAYSAD Başkan Yardımcısı Berke Ercan, pek çok sektör gibi otomotiv sektörünün de pandemide büyük sorunlar yaşadığını söyledi. Pandemiyle insanların hayatı ve yaşam tarzının değiştiğini söyleyen Berke Ercan, “Pandemiyi tam aşacağız ve tekrar normal düzenimize döneceğiz diye ümit ederken, Rusya-Ukrayna kriziyle karşı karşıya kaldık. Enerji maliyetleri hem Avrupa’da hem Türkiye’de ciddi oranda arttı. Bu da bizi çok etkiledi çünkü bazı üyelerimizin üretim ve prosesleri gereği yüksek enerji tüketimleri var ve bu da maliyetlerimiz üzerinde ciddi oranlara varabiliyor” dedi. Bu sebeple bu konferansın konusunun enerji olmasına karar verdiklerini ifade eden TAYSAD Başkan Yardımcısı Berke Ercan, enerjinin çok önemli bir konu olduğunu, otomotivle enerjinin kol kola ilerleyen, iç içe geçmiş sektörler olduğunu kaydetti.
Herkes yaydığı sera gazını kontrol edecek!
İklim değişikliğine de dikkat çeken Berke Ercan, “Kyoto Protokolü’nde 1971-72 yılında ortaya çıkan bir süreç var. Dünyanın iklimi değişiyor. 1,5 derecenin altında tutulmaya çalışılıyor çok uzun zamandır sera gazı emisyonları sebebiyle oluşan atmosfer ve yüzey sıcaklığı arasındaki artış. Türkiye’nin de altına imza koyduğu bazı anlaşma ve sözleşmeler var. Herkes yaydığı sera gazını kontrol etmek ve azaltmak zorunda. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ilk adımı Fit For 55 ile emisyon seviyelerinin yüzde 55 düşürülmesi hedefleniyor.” dedi. Bu değişimde en büyük hamlenin içten yanmalı motorların terk edilmesi ve elektrikli araçların hayatımıza girmesi olduğunu belirten Berke Ercan, şunları söyledi: “Son yıllarda bu durum ne kadar dikkatinizi çekiyor düşünün. Fabrikaların hepsi elektrikli araç üretmeye geçiyorlar, hatta bazı ülkeler içten yanmalı motor, benzinli ya da dizel, üretimini ve bu araçların satışını 2030 yılından itibaren yasakladılar. Biz bu içten yanmalı motorlara ürünler üretiyoruz. Artık egzoz olmayacak çünkü elektrik motoru var. Artık motor ve vites kutusu olmayacak. Bütün bu gelişmelerin ötesinde enerji bu işin göbeğinde çünkü dünyanın en fazla sera gazı emisyonu yapan sektörü, enerji sektörü. Türkiye’de ne oldu, Türkiye’deki kanunlar, uygulama ve yönetmelikler değişti ve eskiden fabrikalarda hesap yaparken 7 yıl amortisman süresi gördüğümüz güneş enerjisi yani GES’in amortisman süresi 2,5-3 yıla düştü. Türkiye’de 2021 yılında yapılan enerji yatırımlarının yüzde 90’ı yenilenebilir enerji kaynakları için yapıldı. Yani konvansiyonel termik santraller, doğalgaz çevrim santralleri ya da hidroelektrik santraller değil rüzgar ve güneş enerjisi ağırlıklı yatırımlar yapıldı.”
Otomotiv sektörü dönüşmek zorunda!
Otomotiv sektörünün de dönüşmek zorunda olduğunu ifade eden Berke Ercan, “Dönüşeceksek de bu dönüşümün içinde sizler olacaksınız. İşletmelerimizde, fabrikalarımızda ya da bize kanuni olarak verilmiş imkanlarla başka alanlarda kurulacak fotovolkait panellerde GES yani güneş enerji santrali uygulamalarını kimler hayata geçirecek? Bakım ekipleri olarak bizler hayata geçireceğiz. İşte o yüzden bugünkü konferansımızın gündeminde, aynı zamanda sadece otomotiv sektörü değil bizimle beraber bu konuda iç içe çalışacak olan enerji sektörünün de çok değerli temsilcileri var” diye konuştu.
Bakım rekabetçiliğimizin vazgeçilmezi!
Göreve geldiği 2021’de üç önemli hedef belirlediğini söyleyen TAYSAD Başkanı Albert Saydam ise yaptığı konuşmada, “Akıllı, çevreci ve sürdürülebilir çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Mesela sürekliliğin ve sürdürülebilirliğin karıştırılmasına çok dikkat etmişimdir. Bunu kullanan şirketleri biraz da eleştiriyordum. İtiraf etmek gerekirse, süreklilik olmadan sürdürülebilirlik olmaz. Sürdürülebilirliği gündemimize koymak ve altını enerji verimliliği veya kaynakların doğru kullanımı ile doldurmak istiyorsak, bunu şirket sahipleri, şirket yöneticileri ve bireyler olarak hepimiz temin etmeliyiz. Bugünü ve yarını önceliklendiremeyen kişiler, bir sene, on sene, beş sene sonrasını önceliklendiremez” dedi.
TAYSAD’ın faaliyetlerini mümkün olduğunca bu tarafa yönlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “Kalıcı olmak önemlidir. Mesela bu yıl sekizincisini düzenlediğimiz bakım konferansı bir başarıdır. TAYSAD neden bakım konferansı yapıyor? Bunu esasında geniş bir bakış açısıyla düşünmek lazım. Çünkü bakım bizim rekabetçiliğimizin vazgeçilmez bir unsurudur. Avrupa’nın en büyük korkulu rüyası, duruşlar. Çünkü duruşun en büyük sorunu, yeniden imalata başlamak ve o duruştan sonra eski performansı yakalamaktır. Biz Türkiye olarak bu konuda Avrupa’dan pozitif ayrışabildiysek bu, işletmelerimizdeki bakım ekiplerinin başarısı sayesindedir” diye konuştu.
İyi uygulamalar tanıtıldı!
Konferansın diğer konuşmacıları; Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Görünümü, Türkiye’de Enerji Yatırımları ve Alt Yapı Hizmetleri gibi konu başlıklarında sunumlar gerçekleştirdi. Ayrıca ana sanayiden Toyota, tedarik sanayiden ise Cevher Jant enerji alanında iyi uygulamalarını aktardı. TAYSAD 8. Bakım Konferansı’nın konuşmacıları arasında Zorlu Enerji Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, GÜYAD Başkanı Cem Özkök, PwC Türkiye Şirket Ortağı ve Enereji Altyapı ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Murat Çolakoğlu, TEGNATIA Teknik Yöneticisi Ertunç Güven, Zena Enerji Kurucusu Yüksel Çağrı Gürses, Santral Enerji Kurucu Ortağı Murat Şentürk, Nurol Solnar Enerji Projeleri Yöneticisi Muhammed Korkmaz, Toyota Fabrika Enerji Yöneticisi Cem Arslan, Cevher Jant Yeni Teknolojiler ve Dijitalizasyon Müdürü Elvan Armakan ve TAYSAD Bakım Çalışma Grubu Lideri ve Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Demirok yer aldı.