Ahmet Yılmaz
Otomobil Tartışması
Tipik bir tartışma yaşıyoruz. Tartışmayı tipik kılan tartışmanın objesi değil. Yani günümüzde otomobil üretmek nedir, ne değildir, nasıl üretilir vs üzerine değil. Hoş Türkiye’de tanınan ve otomobillere de meraklı bir gazeteci tartışmanın objesine yönelik doğru, hatta sorulması gerekli olan soruları yöneltiyor. Yetkili merciden bu sorulara yanıtlar ya tatmin edici seviyede değil ya da bambaşka düzlemden geliyor. Dikkatimi çeken tartışmaya sektörden, sektörün yönetici ve önderlerinden uzmanlık içeren konular ile ilgili olarak yorum, değerlendirmenin gelmemesi. Şaşırtıcı bir durum.
Farklı sebeplerle de olsa hemen herkes yeni araç projesini selamlıyor. Peki, selamlama ana gerekçesi nedir? “Ee bizim de bir aracımız olsun…” ifadesinde kendisini bulan bu gerekçe milyar dolarlık bir proje için sizce geçerli bir neden midir? “Yapamazlar dediler, işte yapıyoruz“ ifadesi de sizce ne kadar geçerli olabilir? Açıkçası bu tür ciddi konulara duygusal yaklaşacak ve duygusal argümanlar ile bir tartışma yürütecek isek epeyi emek, zaman ve kaynak kaybedeceğimizi şimdiden söyleyebilirim.
Konunun önemi ve tartışmanın selameti açısından bazı bilinenleri tekrar edelim.
Birincisi; dünyada üç buçuk milyar dolar yatırım yapabilecek herkes, özel şahıs ya da devlet otomobil üretebilir. Bunu geçmişte Hyundai gösterdi şimdi de Vietnamlı Winfast firması gösteriyor. Şimdi burada küçük bir parantez açalım ve Winfast firmasına tekrar bakalım. Çünkü bu son örnek ile bizim modellerin yakından ilgisi var.
Bu derginin okuyucuları hatırlayacaktır; SUBCONTURKEY Haziran 2019 sayısında ‘Vietnamlı Babayiğit’ başlıklı bir yazım vardı. Bu yazıda Vietnamlı Winfast firmasının otomobil üretimine nasıl girmek istediği ve neler yaptığını kısaca anlatmıştım. İtalyan dizayn firmadan (Türkiye’de gösterilen araç modellerini de bu İtalyan firma yapmıştı, hatta bizde gösterilen modeller İtalyan firmanın Winfast’e önerdiği modellerden… Winfast firması dört model seçmişti ve bu modelleri de yaptırdığı bir anket sonuçlarından elde etmişti… Ne kadar güzel bir yöntem değil mi?) Bosch, Magna, AVL ve BMW’ye kadar kimler ile nasıl bir proje ortaklığı yaptığını yazmıştım. İzlediğim kadarı ile Türkiye Otomobil Girişimi de araç üretmek için bence biraz geç dahi olsa benzer bir metot uyguluyor. Aradaki tek fark Vietnam’da modeller sunulduğunda (ki onlarda önce uluslararası bir fuarda araçları göstermişlerdi, bizimkiler de bunu yapacakmış) bizde ki gibi kıyamet kopmadı. Neden? Çünkü günümüzde otomobil üretmek eskisine nazaran daha kolay! Otomobil üretmek artık bir network işi! Otomobil üretmek günümüzde stratejik bir konu mudur? Sorunun yanıtı hem evet hem de hayır. Şayet günümüze kadar gelen silsile içinde bir otomobil üretecek iseniz bu stratejik değil, geçmiş dönem sembolü. Yok, eğer yeni dönemin çevre, teknik ve fonksiyon anlayışına göre farklı ‘bir şey’ üretecek iseniz evet. Otomobil üretmek ehliyetine, yeteneğine sahip olmak küresel anlamda stratejik bir üstünlük sağlar bu doğrudur ama orta sınıfa hitabet edecek bir otomobili üretmek pek de stratejik bir mevzu değildir! Türkiye, mevcut ana sanayi ve yan sanayi firmaları ile otomobil üretim yeteneğine sahip bir ülkedir. Maharet bunun üstüne yeni ve farklı bir değer katmaktır.
İkincisi; Otomotiv endüstrisi günümüzde büyük bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Değişim ve dönüşümü zorunlu kılan küresel trendlerin başında iklim değişimi (bunun tetiklediği emisyon tartışmaları), dijital teknolojiler (hem üretimde hem de somut ürüne yansıması anlamda yani araca), yeni mobilite anlayışı (ulaşım, trafik vs ve bunların zorunlu kıldığı yeni altyapı konseptleri) ve tüm bu trendlerden etkilenen değişen tüketici davranışları. Yeni dönemde bu trendlere uygun çözüm önerileri olan otomotiv üreticileri ayakta kalacak ve gelişebileceklerdir.
Dolayısı ile otomobil üretim konusunu sadece “yerli-milli araç“ kapsamında değerlendirmek, tartışmak verimli sonuçlar doğurmayacak, aksine yapılması gerekenlerin üstünü örtecektir. Üstü örtülmemesi gereken önemli konuların başında eğitim ve beceri gelmektedir. Bilindiği üzere yerli otomobil girişim grubu mühendislik konusunda gerekli desteği Alman EDAG firmasından almayı planlamaktadır. Aslında bu tür projelerde EDAG firmasının desteğinden fazlasına ihtiyacımız vardır. Madem Otomobil Girişim Grubunun bileşenlerinden birinin kendi üniversitesi bile var, neden bu üniversite otomotiv mühendisliği alanında hemen bir bölüm açarak gerekli kalifiyeyi sağlamak noktasında adım atmaz, anlamış değilim (belki böylesi bir girişimleri vardır ama araştırmalarımda tespit edemedim).
Otomobilde kullanılacak pil, alternatif tahrik sistemleri, şarj istasyonları vs bütün bunlar oldukça önemli üzerine düşünülüp konseptler geliştirilmesi, hatta ortaklıklar kurulması gereken alanlar ama hem bu görev alanlarını iyi yapabilecek hem de geleceğin görevlerinin üstesinden gelecek yeni nesil eğitimden geçmiş ve beceri kazanmış çalışanlara ihtiyacımız var. İşte bana göre stratejik konumuz bu!
Vietnamlı Winfast firması bile modellerini tanıdığımız araçların üretimi ve satış sonrası hizmetler için yaklaşık üç yıldır personel eğitimine başladı. Ya biz?