Yiğit Akü Başarı Hikayesi
Dr. İlhami Pektaş: Yerli ve Milli Üretime Adanmış Ömürler-25: Yiğit Akü Başarı Hikayesi
Yerli ve Milli Üretime Adanmış Ömürler-25 / Dr. İlhami Pektaş
Yiğit Akü Başarı Hikayesi
Hiç yoktan başlayarak Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından bir tanesi olmayı başaran Yiğit Akü, birçok firmaya örnek bir başarı hikayesidir. Hamit Yiğit’in yaşamı bir hayal dünyası değil, hayatın ta kendisi. Kırşehir’de çobanlık yaptığı sıralarda hayatını değiştirecek gözü karalığı, yiğitliği ile bir meslek öğrenmek için Ankara’ya gelmesi ile başlayan büyük bir başarı yolculuğu…
Türkiye’nin en büyük akü üreticilerinden Ankara merkezli Yiğit Akü’nün kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Hamit Yiğit, 1951 yılında Kırşehirli fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Kırşehir doğumlu olan Hamit Yiğit 12 yaşına geldiği zaman ailesi ile birlikte Ankara’ya yerleşerek oto elektrik ve bobinaj, kardeşi Mahmut ise tornacı atölyesinde iş hayatına başladı. Yaşıtları parklarda oyunlar oynayıp, sokak aralarında top koştururken Hamit Yiğit, gündüz oto elektrik, gece ise bobinaj atölyesinde çıraklık yaptı. Askerlik yaşına kadar mesleğinin ustası oldu. Hamit Yiğit, Askerden geldikten sonra kardeşi tornacı Mahmut ve yanlarında yetiştirdikleri Eyüp ile birlikte 1976 yılında 12 TL sermaye ile 80 metrekarelik bir atölye’de yılda 100 akü üreten ilk imalathanelerini kurdu.
Hamit Yiğit, öğrendikleriyle yetinmedi, atölyesinin yanındaki diğer akücüleri sık sık ziyaret ederek, akünün nasıl yapıldığını gördü. İşte bu öğrenme merakı Hamit Yiğit’i akü sektöründe zirveye taşıyacak yatırımlara yöneltti.
Hamit Yiğit, ilk iş hayatına başladıkları o günleri bakın nasıl anlatıyor
1951 Kırşehir’in Özbağ kasabasına bağlı Kızılca köy doğumluyum. 12 yaşında ilkokulu bitirince çobanlık yaptım. Kırşehir’den Ankara’ya halamın yanına geldim. Ayağımızda ayakkabı bile yoktu. Bugünkü gençleri Ulus’a göndereyim desem gitmezler, gidemezler. Hasbel kader bir işe girdim. Oto elektrik ve bobinaj atölyesinde çırak olarak işe başladım. Gündüz oto elektrikte gece bobinajda çalışırdım. Babamı kaybettiğimde 7 yaşındaydım. Hedefim bir iş güç sahibi olmaktı. Ben çok çalışırdım. Gece 23.00-24.00’e kadar çalışırdım. Yemek parası, mesai alamazdım. Paran yok ki dolmuşa binesin. Yoksulluğun vermiş olduğu hırsla beraber daha çok çalıştım. Ben Ankara’ya geldikten sonra kardeşlerimde geldi ve onlarla birlikte çalışmaya başladık. Çıraklık dönemimiz böyle geçti. Askere gidene kadar bu şekilde devam ettim.
Akü İşine Nasıl Başladınız?
Asker dönüşü oto elektrik ve bobinaj atölyesi açtım. 1972 yıllarıydı. Çalışıyoruz ama çalışırken çok dürüsttük. Hiçbir zaman müşteriye fahiş fiyattan mal satmaya kalkmadık. Fırsatçılık yapmadık. 3 kişiyle işe başladık. Yanımızda akücüler vardı. Sürekli nasıl yapıldığını merak ettiğimden akücülerin yanına gider gelirdim. Aile büyüklerimizin “Akü tamir etmeden akü imal edilmez” tavsiyesi ve benim akü merakım 1976 yılında akü işine girmeme vesile oldu. Bunun için 50 lira param olması gerekiyordu. 50 lira paran varsa akü işine girebilirsin diyorlardı. Ben de paranın hepsi 12 lira başka para yok! 12 lirayla Ulus’taki Ata Sanayinde 80 metrekarelik bir iş yerinde işe başladık.
İnsan başladığı mesleği yapıyor. Oto elektrikçisi olarak işe başladığım için daha sonra akü tamir işine girdim. Bunun sonucunda da doğal olarak akü üretimi geldi. 3 kardeş işimize sahip çıkarak, çalışkan, doğru ve dürüstlük anlayışımız ile iş girişimlerimizi ve tedarikçilerimizi oluşturmaya başladık. Açtıktan sonra da bir hedef koydum; ‘Mercedes’e akü vereceğim’. Paran, makinen, fabrikan, yetişmiş adamın yok… Söyleyene değil, söyletene bakacağız. Yeter ki siz dürüst olun, yeter ki samimi olun ve bir hedefiniz olsun, Cenab-ı Allah önünüzü açıyor. İşe o şekilde başladık. Şu anda Avrupa’nın en modern fabrikası Yiğit Akü’dür. 100’e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimin yüzde 65’ini ihraç ediyoruz.”
Küçük bir atölye’den büyük bir fabrikaya nasıl geliştiniz?
Atölyecilik ile başlayan üretim sürecimiz, 35 sene önce Sincan OSB’deki fabrikamıza geçince yeni bir ivme kazandı. 1989 yılında Almanya ve Avusturya’ya bir seyahatimiz oldu. Bu seyahate çıkmadan önce 10 yıl makine parkına ihtiyacımız yok diyorduk. Bu seyahatten sonra gördük ki bizim 10 yıl değil, acil olarak bir makine parkına ihtiyacımız vardı. Seyahatten döner dönmez fabrikamızın yerini aldık. Fabrika yer alımı hiç programımızda yoktu. Makine parkımızı yeniledik. Bugün Avrupa’yla rekabet edebilecek konuma geldik. Burada modern anlamda sanayicilik aşamasına geldik. 14 bin metrekarelik alanda yaptığımız üretim hamlesiyle otomotiv sanayinde üretim yapan büyük ulusal otomotiv firmalarına akü vermeye başladık. Aynı zamanda da ihracata yöneldik.
Şu anda 40 bin metrekarelik bir alana ulaştık. Fabrikamızda 620 kişi çalışıyor ve 6 bin yan bayi 100’ ün üzerinde bölge bayi, yan sanayilerimizle beraber 50 bin kişi bu işten ekmek yiyor. Akünün yanında fidanlık ve lastik bayilerimiz de var. Yiğit Akü’nün temel felsefesi, küresel alanda rekabet gücüne sahip bir firma olmak. 3 kişiden 620 kişiye ulaşırken, yetkileri profesyonellere devrederek, amatör bir ruhla fakat profesyonel bir yöntemle iş yapmayı esas aldık. Şu anda 30’un üzerinde üretim mühendisimiz ve büyük bir AR-GE Merkezimiz var. AR-GE Merkezimizde 66 araştırmacı çalışıyor. Şimdi 5 kıtada yaklaşık 100 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ankara’da yıllardır ilk 20 ihracatçı firma içindeyiz. Yeni fabrikanın açılışını o zamanki Başbakanımız yaptı. 2007 yılında İtalya’da bir fabrika satın aldık. Fabrikayı Türkiye’ye getirdik. İkinci bir fabrikayla üretime devam ettik. Mısır, Azerbaycan, İran ve Fas’a yatırım yaptık. Yiğit Akü, akü sektöründe 2. sırada. Hedefimiz Türkiye’de lider olmak. 300 dönümlük arazi üzerinde akü hurdasından geri dönüşüm elde eden Eskişehir’de bir fabrikamız bulunuyor. Yiğit Akü Türkiye’de lisanslı geri kazanım fabrikasını kurduğu için çevreci anlayışıyla ön planda.
Çevreci Politikalara Önem Veriyoruz
Yiğit Akü, sosyal sorumluluk gereği sanayi kültürünü tarımsal alana da taşımıştır. Tarım ve Turizm alanına yöneldik. Anadolu’nun en önemli sorunu kuraklık. İşte Yiğit Akü, Anadolu’nun makus talihini değiştirmek için çevreci projelerin içinde de yer alıyor. Bu kapsamda TİGEM’in TİVMAŞ’a bağlı bir fidan satış merkezini aldık. Türkiye’nin değişik bölgelerinden fidan tedarik ediyor, satışını yapıyoruz. Yeni açılacak fabrikamızın bir bölümünde soğuk hava deposu yaptık. Binlerce sayıda badem ve ceviz çimlendirdik. O çekirdeklerin çimlenmesini sağladık. Bunları bir yere dikmek lazım. Programımız Kırşehir’de ırmağın kenarında toprakla buluşturup, aşılamasını yaptıktan ve sertifikasını aldıktan sonra dağlara dikmekti. Kırşehir’den sonuç çıkmayınca Kalecik’te bu projemizi gerçekleştirdik. Kalecik’te 240 dönüm bir yer kiraladım, fidancılığa başladım. İç Anadolu’nun en büyük fidanlığını kurduk. Yiğit Akü’yü yönetenler olarak Anadolu’nun boz topraklarından gelen insanlar olarak kendi memleketimize yatırım yapma iradesindeyiz.
Kırşehir Çiçek Dağında 180 bin metrekare alanda jeotermal topraksız sera yaparak başta domates ve farklı ürünler üretiyoruz. Bu seralarda kimyasal ilaçlardan uzak tamamen biyolojik mücadeleyle iyi tarım uygulamaları yapıyoruz. Ayrıca Kalecik’te Türkiye’nin en modern şapkalı ve istiridye mantarı üreten tesislerini kurarak, insanlarımızın en doğal yöntemle protein ihtiyacını giderecek ekolojik üretimleri gerçekleştirdik.
Hedefimiz İç Anadolu’yu yeşillendirmek. Ya ağaç dikeceksiniz, ya hayırlı evlat yetiştireceksiniz ya da hayır hasenat yapacaksınız.
Yeşil sanayi ve eko çevre yatırımları
Yiğit Akü, yaptığı tarımsal yatırımların dışında, uluslararası rekabetin gereği, hem kendi hammaddesini kendi üretmek, hem de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için Eskişehir’de hurda akülerden külçe kurşun üreten “Kudret Metal ve İzabe Sanayi A.Ş.”yi kurmuştur. Yaklaşık 900 dönümlük bu alanda Türkiye’nin ilk ve en modern geri kazanım tesisini ülkemize kazandırmıştır. Bu tesislerimizde külçe kurşunların yanında av malzemeleri, saçma ve değişik ürünler üreterek yurt dışına ihracatını yapıyoruz. Ayrıca yine bu alanda mermi üretim tesisi çalışmalarımız devam ediyor. Bu tesislerde çıkan hurda akü plastikleri ve dışardan alınan hammaddelerle de, ASO’da diğer bir fabrikamızda akü kutu ve kapaklarının üretimini yapıyoruz. Sanayiden kazandığımız her kuruşu, yine ülkemizin kalkınmasına ve insanlarımızın istihdamına hizmet edecek inovatif yatırımlara yöneltiyoruz.
Türkiye’de ilk ve tek ‘Lityum Batarya’ üretimi
Kurşun plakalı akü tasarımlarına ilave olarak enerji depolama ve haberleşme alanlarında lityum batarya tasarımları geliştiren Yiğit Akü, Türkiye’nin ilk ve tek Lityum Batarya üretim tesisini kurmanın gururunu yaşıyor. Bu yatırımla, enerji sektöründe uzun vadede yaşanacak dar boğazlar ve hava kirliliğinin önüne geçilmesi planlanıyor.
Kendi ülkenizin ürünlerine güvenin
Bu ülkenin insanlarının artık kaliteyi yurtdışında aramasına gerek yok. Kendi ülkenizin ürünlerine güvenin ve kendi ürünlerinizi tercih edin.
İşte Yiğit Akü’yü Başarıya Götüren Yolda Kilometre Taşları
1976 yılında kurulan Yiğit Akü, 1980 yılında OEM’de küresel tedariğe başladı. 1988 yılında Kudret Metal İzabe’yi satın aldı.
1995 yılında 400 bin adet akü üretim kapasitesinden 2003 yılında 1 milyon akü üretim kapasitesine ulaştı.
2008 yılında Ar-Ge çalışmalarına ve Yenilenebilir enerji kaynakları için endüstriyel akü üretimine başladı.
2009 yılında jel akü üretimi ve dünyanın ilk mikroçip ile veri toplayan akıllı akü üretimini gerçekleştirdi. Aynı yıl Sincan’da kurduğu yeni üretim tesisine taşındı.
2010 yılında akü üretim kapasitesini 2 milyon adede yükseltti.
2011 yılında Ar-Ge Merkezini kurdu.
2013 yılında plastik üretim tesisini devreye alarak kutu ve kapak üretimine başladı. Aynı yıl ilk %100 yerli lityum iyon akü prototipini üretti ve üretim kapasitesini 5 milyon adede çıkardı.
2014 yılında start-stop akü üretimine başladı.
2016 yılında ihracatını artırarak 5 kıtada 90’dan fazla ülkeye ihracat yapar duruma geldi.
Bugün, Ankara’da 3 ayrı yerleşkede ve Eskişehir’de bulunan izabe tesisi ile toplamda 4 farklı fabrikası ile yılda 7 milyon adet akü üretimi yapıyor.
Kırşehirli üç kardeşin sıfırdan başlayarak 80 m2’lik küçük bir atölyede kurdukları Yiğit Akü bugün, 40 bin metrekarelik alanda 620 çalışanı, yıllık 7 milyon adet üretim kapasitesi, 100 ana bayi ve 6 bin yan bayisi ile 5 kıtada 90’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor.
Yiğit Akü, akü sektöründe 40 yılı aşkın deneyimi ve Türkiye’nin ilk 500 firma içinde en büyük üretim kapasitesine sahip olmanın yanısıra Türkiye’nin tek % 100 yerli ve milli akü üreticisi olma özelliği ve fark yaratan yenilikçiliği ile büyümeye, küresel arenadaki yerini hızlı adımlarla güçlendirmeye devam ediyor.
Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında Mısır, Azerbaycan, İran ve Fas’ta üretim yapan tesisleri var. Dünyada 5 kıta ve 100’e yakın ülkede seçkin markaları ve geniş ürün yelpazesi ile ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin bayrağını uluslararası arenada dalgalandırıyor.
Merkez üssü üretim tesisimiz, global alanda marka değerine sahip “Yiğit Akü, Platin, Tunç, Macpower, Turkuaz, Gentry, Vesline, Distalong, Fierte, Probat ve Helden” markaları, yurt içinde 90 ana bayisi, 6000 tali bayi ile hizmet veriyor. Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde en prestijli otomotiv firmalarına, endüstri sektörüne ve Savunma Sanayine akü tedariği sağlıyor.
Platin Serisi'nde yer alan; Binek Araç Aküleri, Start-Stop Aküler, Ağır Hizmet Aküleri, Tarım Aküleri, Marin Aküler, Taksi Aküleri ve Tank Akülerine sahip ürün gamı göz dolduruyor.
Ana fonksiyonu motora ilk hareketi vermek olan içten yanmalı motorlu taşıtlarda kullanılan Starter akülerinin yanısıra, Yiğit Akü yaptığı Ar-Ge çalışmaları ile sanayinin değişik alanlarında kullanılan çeşitli tasarımlarda endüstriyel aküler, ağır hizmet aküleri, marin aküler, Türkiye’nin ilk ve tek Lityum Batarya üretimi ile haberleşme, savunma sanayi, enerji depolama, otomotiv sektörlerine yönelik ihtiyaç duyulan tüm ürünleri tasarlıyor ve üretiyor.
Geliştirilmiş iç dizayn, yüzde 25 ekstra performansa sahip, EFB Stop Start ve Signature Line Serisi aküler geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri Dubai International Convention & Exhibition Centre'da düzenlenen Automechanika Dubai ve NEC Birmingham'da düzenlenen Automechanika Birmingham fuarlarında tüm dünyaya tanıtıldı.
Hamit Yiğit, özel askeri akülerle Türkiye, Fransa, İtalya gibi NATO ülkelerinin ‘NATO tipi aküde resmi tedarikçisi’ konumuna geldiklerini vurgulayarak 2008 yılından bu yana Fransa Silahlı Kuvvetleri’nin NATO tipi aküde tek tedarikçisi olduklarını ve son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de önemli bir akü tedarikçisi konumuna geldiklerini belirtiyor.
Ar-Ge’ye büyük önem veren ve her yıl ithal edilen aküleri yerlileştirerek ülkemize büyük katkı sağlayan Yiğit Akü, Ar-Ge Merkezine sahip ve cirosunun %5’ini Ar-Ge’ye ayırıyor. Elektrikli otomobiller için lityum iyon akü üretimini de gerçekleştiren Yiğit Akü, savunma sanayi için de çalışmalara başlayarak Ar-Ge laboratuvarına 1 milyon dolardan fazla yatırım yaptı.
İleri teknoloji üretimleri ve Ar-Ge çalışmaları sonucunda dünya pazarında patenti Yiğit Akü’ye ait akıllı akülerin tek üreticisi olan Yiğit Akü, lityum iyon aküleri üzerine araştırma ve yatırımlarına da tüm hızıyla devam ediyor.
Ar-Ge ve inovasyon ürünü olarak geliştirdiği uzun ömürlü lityum iyon batarya Distalong, elektrikli araçlara özel olarak 12V-400V arasında, istenilen kapasite ve ölçülerde projeye özel olarak üretilerek kesintisiz kullanım ve yüksek performans imkanı sunuyor. Bu ürünler golf araçları, forklift, transpalet, temizlik makinaları, enerji depolama sistemleri gibi birçok alanda kullanılıyor. Bu bataryalar bakım gerektirmiyor, mola ve çalışılmayan zamanlarda hızlı şarj özelliği ile 7 gün 24 saat kullanım imkanı da sunuyor. Lityum iyon bataryalar, ağırlıklarına ve boyutlarına oranla yüksek enerji sağlayabilme avantajı sayesinde gün geçtikçe tüm dünyada kurşun asit akünün yerini almaya başladı.
Yiğit akü, ayrıca haberleşme sektöründe Telekom firmalarının en çok tercih ettiği 100ah ve 150ah Front Terminal VRLA derin deşarj aküleri, yeni kristal yapısıyla düz sıvama plakalı yüksek çevrim sayılarıyla uzun ömürlü sulu Motive Power aküleri, enerji depolama alanlarında kullanılan mevcut 12 Volt Jel akü serisi ve yine tam bakımsız 3.000Ah kapasitelere kadar ulaşabilen 2 Volt Jel batarya hücreleri ile ürün çeşitliliğini her geçen gün zenginleştiriyor.
Elektrikle çalışan makina ve teçhizatlar için sıvı elektrolitli düz plakalı aküler, sıvı elektrolitli tüp plakalı 2 Volt hücre ve 6, 12 Volt monoblock aküler, bakım gerektirmeyen jel derin deşarj aküler ile servis veriyor. 6V 225 FFP modeli, Derin Deşarja dayanıklı, özel dizayn plaka ve aktif malzemeden üretiliyor. 6V 200 Ah Jel ve 12V 130 Ah Jel aküler de Derin Desarj aküleri arasında yer alıyor. Ayrıca 12V 130 Ah Kurşun asit tüplü plaka Derin Deşarj Sulu Tip Monotruck Minitruck aküler ve platformlara sunulan akü üretimleri de yapılıyor.
Gerçekleştirilen Ar-Ge yatırımlarının sonuç odaklı katkıları, hem ürün karlılığı, hem verimlilik hem de maliyet azaltma yönünde faydalar sağlarken, diğer taraftan ‘’benzersiz ürün‘’ ve küresel rekabette Yiğit Akü ile beraber ülkemizi de ön plana çıkarıyor.
Yiğit Akü, Türkiye’nin otomotiv sektöründe ilk 100 ihracatçı firma arasında 24.’cü ve genel sıralamada Türkiye’nin ilk 1000 İhracatçı firması listesinde 136. sırada, Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu içerisinde 298. sırada ve Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde yer alan 37 ASO üyesi arasında da 16. sırada, en çok Ar-Ge yatırımı yapan firmalar arasında da 177. sırada yer alıyor. Yiğit Akü, patent alanında 43, tasarım tescilinde 28 ve faydalı modelle 11. sırada yer alarak Ar-Ge yatırımlarında üst seviyelere doğru ilerlemeye devam ediyor.
Yiğit Akü A.Ş. sahip olduğu ISO14001, TS-ISO 16949, ISO 9001, TS-50342–1, ISO 27001, OHSAS 18001, ISO 50001 ve ISO 10002 kalite sertifikaları ile; nitelikli insan kaynağı, güçlü altyapısı ve teknolojik ekipmanı ile yüksek üretim kapasitesine ulaşan, gelişmelere açık ve daima müşteri memnuniyetini ilke edinerek üretim yapan küresel bir kuruluş. Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam eden Yiğit Akü, otomotiv sektöründe her yıl istikrarlı bir ivme göstererek, adından söz ettirmeye devam ediyor.
Başarının anahtarı
Hamit Yiğit, başarının anahtarı olarak Sebat, Kalite ve İnsan’ı işaret ediyor. Sanayici sabırlı ve mücadeleci olmalı. Avını bekleyen avcı gibi en uygun zamanda gereken cesareti göstererek hamle yapmalı. Pazarda sürekli olmalı. Sizin kesintiye uğradığınız anda o boşluğu birileri doldurur. Kaliteli üretmezseniz zaten silinir gidersiniz, kaliteden taviz veremezsiniz. Ar-Ge’yi ve yenilikçiliği ilke haline getirmek zorundasınız. Bir de yetişmiş insan faktörü çok önemli, insana yatırım yapmazsanız, kaliteli insanı da elinizde tutamazsanız tüm sermayeniz, emeğiniz, üretim tesisleriniz pek bir şey ifade etmez. İnsan faktöründe iç ve dış müşteri memnuniyeti çok önemli.
Yiğit Akü çatısı altında görev yapan teknik personellerimiz, uzmanlarımız, mühendislerimizin gelişimini destekleyecek eğitimler ile sürekli gelişmeyi hedefliyoruz. Çevreye duyarlı bir üretim, sürdürülebilir bir nesil için tüm faaliyetlerimizde titizlikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Biz, böylece çalışanlarımızla, yöneticilerimizle, bayilerimizle ve müşterilerimizle koskoca bir YİĞİT AKÜ AİLESİ anlayışını hayata geçirdik.
Hamit Yiğit, iş hayatında “Çok çalışmanın, azimli ve sabırlı olmanın, teknolojiyi sürekli takip ederek geleceği çok iyi okumanın” önemini vurguluyor. En yüksek seviyelere gelsen bile gerekirse kendinle yarışacaksın. Takım çalışmasına çok önem verip çok iyi bir ekibe sahip olacaksın. Her işi planlı ve programlı yapıp, fire ve israfı önleyeceksin. İyi bir yönetim sistemi kurup, bu sistem uyarınca çalışmak ve İşin merkezine insanı koyarak, insan odaklı çalışmak gerekiyor.
Türkiye’nin gururu Dünya markası olma yolunda ilerleyen Yiğit Akünün kurucusu Halit beyi, kardeşlerini ve tüm ekibini tebrik ediyor başarılarının artarak devamını diliyorum.
Kaynak: Yiğit akü web sayfası, Ostim Gazetesi: Duayenlerin Dilinden OSTİM, 2018, Kırşehir il gazetesi: Boz toprakların Yiğit’i 2009, İbrahim Gökdemir, Ankara Kalkınma Ajansı Dergisi 2017.