Aftermarket Konferansı’nın 13’üncüsü Gerçekleştirildi

ElektrikleÅŸme, Yedek Parça Piyasasını Öldürmeyecek; Aksine CoÅŸturacak

Aftermarket Konferansı’nın 13’üncüsü GerçekleÅŸtirildi

Otomotiv endüstrisinin en büyük satış sonrası etkinliÄŸi Aftermarket Konferansı, bu yıl 13’üncü kez gerçekleÅŸtirildi. Sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte, “Elektrifikasyonun Aftermarket Üzerindeki Etkisi” masaya yatırıldı. EtkinliÄŸin açılışını gerçekleÅŸtiren TAYSAD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Albert Saydam, “Yeni dünya düzeninde dönüÅŸüm ÅŸart. TAYSAD olarak açıkça itiraf etmek istiyorum ki yenileme pazarına gerektiÄŸi kadar önem vermiÅŸ deÄŸiliz. Bu nedenden dolayı belki ülkemizdeki yenileme pazarında ithalat gittikçe payını artırmaktır. Ben sürdürülebilir kalkınmanın kesinlikle tüketimi azaltıp, ithalat yerine iç üretimi saÄŸlayacağının altını çizmek istiyorum” dedi.

Konferansın önemli isimlerinden MEMA Aftermarket Suppliers BaÅŸkanı ve CEO’su Paul McCarthy ise, “Los Angeles’a geliyorsanız neredeyse her araç Tesla gibi duruyor. Fakat gerçeÄŸi konuÅŸmak gerekiyorsa Los Angeles’ta araçların sadece yüzde 3’ü elektrikli. San Francisco, Silikon Vadisi’ne bakalım. Sadece yüzde 5’lik bir elektrikli araç oranımız var” dedi. Buna raÄŸmen aftermarket pazarında 2030 yılına kadar büyümenin yüzde 40’ının elektrikli araçların komponentlerinden geleceÄŸine iÅŸaret eden Paul McCarthy, “2035’e kadar bu oran daha da çok artacak. Dolayısıyla pazarın ritmini artırmak istiyorsak üyelerimize ÅŸunu söylüyoruz: Bu imkânı göz ardı edemeyiz. Ä°novasyona ihtiyacımız var. Bu yeni teknolojik imkanlardan faydalanmamız gerekiyor. Birkaç yıl önce aftermarkette panik vardı. Åžu anda insanların iÅŸ planları oluÅŸturduklarını, imkanlar konusunda heyecanlı olduklarını, giriÅŸimciliÄŸin arttığını görüyoruz ve giriÅŸimciler bu imkanlara cevap veriyorlar” diye konuÅŸtu.

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri DerneÄŸi (TAYSAD), Otomotiv Endüstrisi Ä°hracatçıları BirliÄŸi (OÄ°B) ve Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler DerneÄŸi (OSS) iÅŸ birliÄŸiyle gerçekleÅŸtirilen sektörün tek Aftermarket Konferansı, bu yıl 13’üncü kez Ä°stanbul’da gerçekleÅŸtirildi. Küresel ölçekte dev bir buluÅŸmaya ev sahipliÄŸi yapan etkinlikte sektöre iliÅŸkin çarpıcı tespit ve öngörüler masaya yatırıldı. “Elektrifikasyonun Aftermarket Üzerindeki Etkisi” temasıyla gerçekleÅŸtirilen konferansta üretici, tedarikçi, distribütör ve bağımsız servislerin yanı sıra küresel paydaÅŸlar ile sektörün öncü isimleri, elektrikli otomobil çağına hazırlanmak için püf noktalarını paylaÅŸtı. 

Yenileme pazarına gerekli önemi vermiyoruz!

EtkinliÄŸin açılışını gerçekleÅŸtiren TAYSAD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Albert Saydam, elektrikleÅŸmenin sürdürülebilirliÄŸin bir alt baÅŸlığı olduÄŸu, sektör olarak sürdürülebilirliÄŸin, atılacak hem adım ve alınacak her kararda sorgulanması gerektiÄŸini kaydetti. Yeni dünya düzeninde dönüÅŸümün ÅŸart olduÄŸunu ifade eden Albert Saydam, “DönüÅŸümü ne yazık ki isteyerek deÄŸil, mecburiyetlerden yapıyoruz. Mecburiyetten yapıldığında dönüÅŸümü daha hızlı yapabiliyoruz. Bu dönüÅŸümü yaparken 2 konunun da altını çizmek istiyorum. Çeviklik ve çeÅŸitlilik. ÇeÅŸitlilik derken ürün bazında, coÄŸrafya bazında, sektör bazında ve müÅŸteri bazında bir çeÅŸitliliÄŸi kastediyoruz. TAYSAD olarak açıkça itiraf etmek istiyorum ki yenileme pazarına gerektiÄŸi kadar önem vermiÅŸ deÄŸiliz. Bu nedenden dolayı belki ülkemizdeki yenileme pazarında ithalat gittikçe payını artırmaktır. Ben sürdürülebilir kalkınmanın kesinlikle tüketimi azaltıp, ithalat yerine iç üretimi de saÄŸlayacağının altını çizmek istiyorum” dedi. Açılışta konuÅŸan OSS BaÅŸkanı Ziya Özalp ise, “Biz aftermarket üreticileri ve dağıtıcıları olarak bütün zorlu koÅŸullara raÄŸmen pozitif kalmayı baÅŸarabildik. Otomotivdeki yapısal deÄŸiÅŸim sonrasında küreseldeki tüm belirsizlikler ve pandeminin getirmiÅŸ olduÄŸu hiç kimsenin öngöremediÄŸi gerçeklere raÄŸmen, son 2 yıldaki yükseliÅŸ trendine bu yıl da devam ettiÄŸimizi söyleyebilirim” diye konuÅŸtu. OÄ°B BaÅŸkanı Baran Çelik de, açılışta ÅŸu bilgileri verdi: “Ä°lk 4 ayda yüzde 11 seviyelerinde artan ve toplamda 11.3 milyar dolara ulaÅŸan bir ihracatımız var. Bu yılda 35 milyar dolara yakın bir ihracatla bu yılı da yine Cumhuriyetimizin en yüksek ihracat deÄŸerine ulaÅŸmış bir ÅŸekilde tamamlayacağız.”

Aftermarket tedarikçisi olmak çok zor!

Konferansın açılışının ardından MEMA Aftermarket Suppliers BaÅŸkanı ve CEO’su Paul McCarthy, “Elektrifikasyon ve GeliÅŸmiÅŸ Araç Teknolojilerinin Amerika Satış Sonrası Pazara Etkisi” isimli bir sunum gerçekleÅŸtirdi. MEMA’nın, OSS DerneÄŸi’nin ABD’deki dengi olduÄŸunu söyleyen Paul McCarthy, “GeliÅŸmiÅŸ teknolojilere biz CASE teknolojileri diyoruz. Yani baÄŸlanmış, otomatik, paylaşılmış ve elektrik teknolojilerinden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu teknoloji setleri sektörümüzde devasa bir dönüÅŸüme yol açıyor. Daha önceden, elektrikleÅŸmeyle birlikte azalacak parça sayısı nedeniyle aftermarket pazarının da daralacağı düÅŸünülürdü, oysa elektrikleÅŸme aftermarket pazarını coÅŸturacak. Aftermarket’te iki iÅŸi aynı anda yönetmenin zorluÄŸu... Birincisi mevcut iÅŸlerimizdeki gelirleri maksimize etmek. Kârlılıkla alakalı çalışmamız gerekiyor ve aynı anda yeni ve yenilikçi iÅŸlerimizi büyütmek için de çalışmamız gerekiyor. Ve bütün bunları baÄŸlanmış, otomatik ve elektrikli araçlar perspektifinden yapmamız gerekiyor. Bu çok büyük bir zorluk. Dolayısıyla ÅŸu anda bir aftermarket tedarikçisi olmak çok zor ve çok karlı bir geleceÄŸe ihtiyacımız var” dedi. Agresif bir büyüme politikası eÅŸliÄŸinde, 2035 yılına kadar piyasanın çoÄŸunluÄŸunda elektrikli aracın satılacağının öngörüldüÄŸüne iÅŸaret eden Paul McCarthy, ÅŸöyle devam etti: “2045’e kadar neredeyse her aracın elektrikli olmasını bekliyoruz. Operasyon tarafında ise durum daha farklı. 2030 yılına kadar operasyondaki araçların sadece yüzde 10’unun elektrikli olmasını bekliyoruz. Bunların büyük çoÄŸunluÄŸu da onarım pazarında olmayacak. Ve 2035’e kadar yoldaki araçların yüzde 10-15’inin dahili yakıt sistemine sahip olmasını bekliyorlar. Fakat ABD’de büyük bir araç havuzu var ve bunu dönüÅŸtürmek çok zor. 300 milyon aracımız var ve 2,5 yıllık bir araç kullanım ömrümüz var. Aracın kullanım ömrü normalde 20-25 yıl. Ama bu ne demek, bugün satılan araçlar söz konusu ise 2045 yılında bu araçlar halen yolda olacaktır. ABD’de de hükümet yakın zamanda, 2032’ye kadar yüzde 67 oranında yeni hafif yolcu araçlarının, temiz (elektrikli, hibrit ve hidrojen yakıtlı) araçlar olmasını istiyor.”

Silikon Vadisi’nde bile elektrikli oranı sadece %5!

MEMA üyelerinin taşımacılığın da karbonsuzlaÅŸtırılması konusunda çok istekli olduÄŸunu söyleyen Paul McCarthy, “Hükümetin belirlediÄŸi hedefler bizim için elde edilebilir olmaktan uzak. Elektrikli araç fiyatı ortalama 72 bin dolar. Ve ABD’deki ortalama gelirden daha yüksek. Dolayısıyla çoÄŸu Amerikan vatandaşı bunu alamaz. Åžöyle bir senaryomuz var. Elektrikliye dönüÅŸen bir geleceÄŸe doÄŸru giderken, gittikçe daha eskiyen konvasiyonel araçlar hala olacaktır. Bu sadece ABD ile alakalı bir ÅŸey deÄŸil. Dünya çapındaki ulusal elektrik dağıtıcıları görüyorlar ki elektrik ÅŸebekelerindeki yatırımları her yıl çift katına çıkarmaları gerekiyor. Dolayısıyla temiz enerji üretimi için de daha çok çalışmamız gerekiyor. Ayrıca ÅŸarj istasyonlarının çok yüksek bir oranı Çin’de bulunuyor. 500 bin ÅŸarj istasyonları var. Ve 3 milyon ÅŸarj istasyonuna ihtiyacımız var. Ve ÅŸu an ABD’deki istasyonların büyük bir kısmı düzgün çalışmıyor. Ve müÅŸterilerimiz buna bir aftermarket imkânı olarak bakıyorlar. Los Angeles’a geliyorsanız neredeyse her araç Tesla gibi duruyor. Fakat gerçeÄŸi konuÅŸmak gerekiyorsa Los Angeles’da araçların sadece yüzde 3’ü elektrikli. San Francisco, Silikon Vadisi’ne bakalım. Sadece yüzde 5’lik bir elektrikli araç oranımız var” dedi.

Sürdürülebilirlikte aftermarket sektörünün uyum saÄŸlayabilmesi için yeterli vaktinin olduÄŸunu ifade eden Paul McCarthy, “2030 itibarıyla yedek parçaların çoÄŸu elektrikli komponentler olacak. 2045’te de bu oran artacaktır. Bu ne demek. 2035’e kadar aftermarket’in büyük bir çoÄŸunluÄŸu ÅŸu anda bildiÄŸimiz, sattığımız ürün kategorilerinden ibaret olacaktır. Karlılık burada mevcut ve bu karlılık pazarını da ele almamız gerekiyor. Öte yandan bakmamız gereken baÅŸka bir perspektif daha var, büyümeye yönelik katkılar. Çünkü aftermaket’te yavaÅŸ büyüyen bir endüstriyiz, özellikle ABD’de. Büyüme perspektifinden bakılacak olursa 2030’a kadar elektrikli araçların komponentleri bu büyümenin yüzde 40’ını temsil ediyor. 2035’e kadar bu oran daha da çok artacak. Dolayısıyla pazarın ritmini artırmak istiyorsak üyelerimize ÅŸunu söylüyoruz: Bu imkânı göz ardı edemeyiz. Ä°novasyona ihtiyacımız var. Bu yeni teknolojik imkanlardan faydalanmamız gerekiyor. Birkaç yıl önce aftermarket’te panik vardı. Åžu anda insanların iÅŸ planları oluÅŸturduklarını, imkanlar konusunda heyecanlı olduklarını, giriÅŸimciliÄŸin arttığını görüyoruz ve giriÅŸimciler bu imkanlara cevap veriyorlar” diye konuÅŸtu.

Filo olmadan elektrifikasyon olmaz!

Konferansın önemli isimlerinden olan Avrupa Otomotiv Tedarik Sanayicileri DerneÄŸi CLEPA’nın Kıdemli Pazar Danışmanı Frank Schlehuber da konuÅŸmasında teknolojinin mülkiyet modelini deÄŸiÅŸtirdiÄŸini belirterek, “Filo olmadan elektrikleÅŸme çok mümkün görünmüyor. Öte yandan konunun mevzuat tarafı var. Karbondioksit mevzuatı da var. Mevzuat bizden sürdürülebilirlik talep ediyor. Sürdürülebilirlik de elbette teknolojiyi etkiliyor. Aynı ÅŸekilde tüketiciyi ve piyasa aktörlerinin de davranışlarını etkiliyor” dedi. Filo sahiplerinin yönetimleri çok fazla dışarıya açmak istemediÄŸini vurgulayan Frank Schlehuber, ÅŸunları söyledi: “Kendileri yönetiyorlar. Ayrıca tedarikçiler için de iyi yatırıma ihtiyaç var. Yardıma ihtiyaç var. Biz tedarikçiler olarak bu fırsatı kaçıracak olursak, teknolojiyi burada ön sıraya koyamazsak, sanırım çok büyük bir hata yapmış olacağız. Çok büyük bir fırsatı kaçırmış olacağız. Filo EV’ler konusunda da yetkin olmamızı istiyor. Bu gelecek için de zaten en iyisi. Çünkü zaten gelecek elektrikli araçlarda olacak. Günün sonunda bağımsız aftermarket oyuncularının bu alana hazırlanması gerekiyor.”

Satış sonrası pazarı masaya yatırıldı!

13. Aftermarket Konferansı’nın konuÅŸmacıları arasında Roland Berger Otomotiv Aftermarket Direktörü Mathieu Bernard, Ford Otosan Tedarik Zinciri Lideri Ahmet AslanbaÅŸ ve Sampa Otomotiv Fikri, Sınai Haklar ve Proje Müdürü, Patent Marka Vekili Erdem Åžahinkaya yer aldı. Konferansın öÄŸleden sonraki bölümünde ise “Zincirin Tüm Halkalarıyla Türkiye Satış Sonrası Pazarı” baÅŸlıklı panel gerçekleÅŸtirildi. ModeratörlüÄŸünü Silkar EndaÅŸ Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Emirhan SilahtaroÄŸlu’nun yaptığı panelde SIO Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Görgünel, Bakırcı Otomotiv CEO’su Mehmet Karakoç, OM Otomotiv Genel Müdürü Okay Merih ve Özçete Otomotiv Yönetim Kurulu BaÅŸkan Yardımcısı Ali Özçete deÄŸerlendirmelerde bulundu.